Anne baba olmak dünyadaki en güzel duygudur. Özellikle çağımızda gittikçe zorlaşan bir sorumluluktur. Teknolojinin ve iletişimin inanılmaz hızla geliştiği bir zaman diliminde kuşaklar arası farkta giderek açılmaktadır. Artık her türlü bilgiye ve belgeye ulaşmak çok kolay. Bu teknolojik devrimin faydalarının yanında zararları da olabilmektedir. Amacımız öncelikle anne-babalara çocuklarıyla ilgili hangi konularda sıkıntı yaşayabileceklerini belirtip eğer sıkıntı yaşıyorlarsa nasıl yardımcı olunabilir, nasıl çözüm bulunabilir bunları belirtmektir. Sıkıntı yaşayan ailelerin çocuklarının okullarındaki rehber öğretmenleriyle ve gerekirse psilolok-psikiyatristlerle görüşmelerini tavsiye ediyoruz. Bunun yanında www.genctercih.com’un Veli Soruları kısmından da bize yazarak ulaşabilirsiniz.
Ders Çalışmayla İlgili Tavsiyeler
- 9. sınıf lise eğitiminin temelidir. Aynı zamanda YGS sınavının içeriği 9. sınıf derslerinden oluşur.
- 9. sınıfa başlayan çocuğunuzun ilköğretimden eksik dersleri kalmış ise (matematik, geometri, fizik, kimya vb.) bu dersler mutlaka birebir takviye ile giderilmelidir.
- Günlük tekrar yapmayan öğrenci başarıyı erteliyor ya da kendinden uzaklaştırır.
- Bazı dersleri derste iyi dinleyip daha sonra aralıklarla tekrar etmek ve bol soru çözmek gerekir, yoksa özellikle sayısal derslerde başarılı olmak çok güçtür.
- Ödev yapma ve günlük konuları tekrar etme başarı için olmazsa olmazdır. Öğrencimiz akşam yatmadan önce bir saatlik bir etüt (konu tekrarı, soru çözme, ödev yapma ) sabah kahvaltıdan sonra da bir saatlik bir etüt programı uygulamalıdır.
- Çok az ve çok fazla uyku öğrenci için zararlıdır. Ortalama 8 – 8.30 saatlik uyku yeterlidir. Öğrencinin düzenli ders çalışabilmesi için buna dikkat etmesi gerekir.
- Öğrencinin okula gelirken yemeğini yemiş olarak gelmesi ders performansı açısından önemlidir.
- Öğrencinizin okula gidiş – dönüş saatleri kontrol edilmelidir. Uzayan dönüşler kontrol edilmezse, eve dönüşler kontrol edilemez biçimde uzayabilir.
- Öğrencilerimiz liseye ilköğretimden bir kısım dersleri çok iyi öğrenmeden gelebilmektedirler. Bu eksik dersler mutlaka okulda açılacak yetiştirme kursları ya da sizin bulacağınız başka yöntemlerle birebir takviye edilmelidir. Aksi durumda öğrencimiz lise 1. sınıfta zorlanacaktır.
- İnternetin hatalı kullanımı, bilgisayarda ve internette oyun bağımlılığı öğrencilerimizi dersler açısından olumsuz olarak etkilemektedir. Bilgisayarın öğrencilerin odasında olması yerine salona alınması, hem kontrol hem de daha az kullanma açısından tercih ettiğimiz bir yöntemdir.
Eğitimle İlgili Genel Tavsiyeler
- Öğrenciyi sürekli ders çalışmaya, okula, kursa, etüde zorlamak sağlıklı bir tutum değildir. Bu tarz öğrenciler başarılı olsa bile ileriki yaşlarda ruhsal ya da davranışsal sorunlar yaşayabilir
- Çocuğu belli bir alan ya da mesleğe zorlamak da doğru değildir. Bu öğrencinin başarısızlığı için ileride bir mazeret teşkil edebilir.
- Velinin her anlamda başarılı ya da mükemmel olması çocuğunda öyle olacağı anlamına gelmez. Bu durumu göz önünde tutarak öğrencinin özellikle eğitim alanında çok başarılı olacağını sanmak başarısızlık getirebilir.
- Aslında öğrencilerin akademik olarak ne derecede başarılı olup olamayacakları 4.5. ve 6. sınıf gibi erken sınıflarda kendini belli etmektedir. Bunun farkına varıp öğrenciyi doğru yönlendirmekte fayda vardır.
- Her öğrencinin gönlünde hukuk, iyi mühendislikler, diş hekimliği, tıp vb bölümler yatar. Bu bölümleri istemek yeterli değildir. Ülkemizde her yıl ortalama Üniversite Sınavına 1.500.000 kişi girmektedir. Yukarıda saydığımız bölümlere ancak LYS puan türlerinde ortalama ilk 20.000’de ki öğrenciler girebilmektedir. Öğrencinin ulaşamayacağı hedeflerin peşinden koşmasının ona bir faydası yoktur.
- Öğrencinin belirli bir işe, sanata ya da spora karşı yatkınlığı varsa o alandaki bir meslek lisesine, okula, kursa göndermek daha doğru bir tutumdur.
- Her üniversite mezunu devlette çalışacak ya da memur olacak diye bir kural yoktur. Özellikle gençlerin ve ailelerinin okul ve bölüm seçerken bunu unutmamalıdır.
- Ülkemizde birçok üniversite mezunu genç iş bulamamaktadır. Lise ve üniversite sonrası gençlerin kendilerini yabancı dil ve belli işlerde geliştirmeleri mezun olduktan sonra iş bulma olasılıklarını arttıracaktır.
Anne-Baba Çocuk İletişimi ile İlgili Tavsiyeler
- Sabırlı olun.
- Çocuklarınızı başkalarının çocuklarıyla kıyaslamayın.
- Çocuklarınıza mümkün olduğunca az ‘ben senin için şöyle yaptım, böyle yaptım’ cümlesi kullanın.
- Çocuklar ağızdan çıkanları değil de daha çok davranışları dikkate alır bunu unutmayın!
- Genelde gençler daha duygusal bazen de daha karamsar olabilmektedir. Çocuğunuzla aranızdaki en önemli köprü sevgidir. Gençler başarısız oldukları ya da hata yaptıkları zaman anne- babalarının sevgisini kaybedeceklerini sanabilirler. Çocuklarınıza ayıracağınız en önemli şey zamandır. Birlikte geçirdiğiniz zamanlarda ona sevildiğini ve değerli olduğunu hissettirin.
- Çocuğunuz üzülmesin diye onun arkasını toplamayın her işini siz yapmayın. Kendi sorumluluklarını yerine getirmeyi küçük yaştan itibaren öğrensin, büyüyünce sorumluluk duygusunu geliştirmek çok zor olur.
- Kişiliğin büyük bir kısmı yedi yaşına kadar oluşur. Bu yaşa kadar çocuk hayatı en çok ailesinden öğrenir bunu unutmayın.
- Çocuklarınızın yaşadığı sıkıntılar ya da olaylar karşısında çok uç tepkiler vermeyin onları korkutmayın. Bu onların sizden çok başkalarına güvenmesine neden olacaktır.
- Gençler hata yaptıklarında eğer bunu ailelerine söyleyemiyorlarsa, bu hatayı örtmek için genelde daha büyük hata yaparlar. Sonuç olarak aileye daha çok sıkıntı çeker.
- Çocuğunuzun okulla ilgili özellikle ders başarısı ve devamsızlığını belli dönemlerle (örnek ayda bir) kontrol edin, eğer etmezseniz sürpriz yaşayabilirsiniz.
- Devamsızlık, sınıfta kalma, sigara içme vb. sıkıntı verici konularda aşırı kızmak çok üzülmek bir fayda sağlamaz. Önemli olan bu olayların nedenlerini bulup çocuğun kendine olan güvenini yeniden sağmaktır.
- Nasıl hasta olduğunuzda doktora gidip çare arıyorsanız, psikolojik sıkıntılarda da psikologa ya da psikiyatriye gidebilirsiniz.
- Psikolojik destek alan ya da tedavi gören gençlerde bunu kullanma davranışı gelişebilir, genç herhangi bir konuda sıkıntı yaşadığında ya da sorumluluklarını yerine getirmediğinde, bu tedaviyi bahane edebilir.
- Akran gruplarında psikolojik tedavi gören ya da destek alan gençler dışlanabilir, belli lakaplar takılabilir. Maalesef gençlerin bir kısmı ( empati kurmayı saygı duymayı yeteri kadar öğrenmediğinden) günümüzde bu tarz şeyleri ya da insanların engellerini, birbirlerini ezmek için kullanmaktadırlar.
Genel Tavsiyeler
- Öğrencilerin televizyon (diziler, magazin vb programlar) sosyal medya, spor (özellikle futbol) vb. konulara çok zaman ayırmaması bunlara bağımlı hale gelmemesi konusunda velilerin uyanık olması gerekir.
- Öğrencilerin liseye başlamasıyla beraber dünyaya bakışı ve farkındalıkları değişmeye başlar. Bu değişimin sağlıklı şekilde olabilmesi için velinin aşırı tutumlardan ( çok özgür bırakmak yada çocuğu çok sıkmak gibi) kaçınarak dengeli bir yol bulması gerekir.
- Özellikle lise çağındaki gençlerde akran baskısı çok sık görünür ve genellikle akranlar arkadaşlarını kendilerine benzetmeye çalışır. Velinin bunun farkına vararak öğrencinin arkadaş çevrisine dikkat etmesi faydalı olabilir.
- Özellikle sigara gibi bağımlılık yapan maddeler başlama yaşı ortaokul yaşlarına kadar düşmektedir, bu konularda bilgili olmak gerekir.
- İçgüdüsel olarak her anne baba çocuğunun iyi ve mutlu olmasını ister ve bunun için elinden geleni yapar. Velilerin bu çabayı gösterirken içinde bulundukları ekonomik ve kültürel gerçeklikleri unutmaması gerekir.
- Özellikle bu yaşlardaki gençlerin hayatı doğru algılamalarını sağlamak için titiz olmak çocuğun istediği her şeyin alınmasının ya da yapılmasının belli bir aşamadan sonra çocuğu mutlu etmeyeceğinin farkına varmak gerekir.
- Çocuğunuz eğer çevresi ve okuluyla ilgili sıkıntılar yaşıyorsa olaylara tarafsız gözle bakmaya çalışın ve çocuğunuza da bunu hissettirin. Ailenin verdiği aşırı güven ve koşulsuz destekle sürekli kendini haklı gören çocuk belli bir aşamadan sonra bu tutumunu aileye karşıda kullanacaktır.
- Bireylerde gençlik yaşlarında akılcı sağduyulu davranışlar gelişmemiştir. Bu tarz davranışların gelişmesi ve yetişkin seviyesine çıkması için zaman ve tecrübe gerekir. Bundan dolayı çocuklarınızda bazen yalan söyleme, aşırı sinirli olma, karşı gelme, kavga etme vb istenmeyen davranışlar olabilir. Böyle durumlarda paniğe kapılmayın, çocuklarınıza sağlıklı düşünme ve davranma konusunda yardımcı olun.
- Çocuğunuzun birtakım davranışlarında aşırılık ve süreklilik görüyorsanız ( aşırı heyecan, korku, stres, gereksiz yere yinelenen davranışlar, aşırı temiz olma - temizlik yapma vb.), bir rehber öğretmen ya da psikologla görüşmeniz faydalı olacaktır.
Mesut Sabancı Rehber Öğretmen